31 Mart 2013 Pazar

sonlanması istenmeyen hikaye "interail"

Hayatımda her şey de olduğu gibi yazı konusunda da sürdürebilirliğim yok. Oysa bitmesi gereken bir interrail macerası var aradan gecen 5 sene sonra bile gülerek anımsadığım. Isın aslı ise hikayeyi bitirmek istediğimden değil, benim bile unutuğum bloğumu yeni keşfeden bir hayırseverle yapılan muhabbet sonucu bu gün kendimi gene burada bulmam, ne kadar paslanmışım bir bakmaya çalışmam. Şimdi bakalım aklımızda neler kalmış.. Venedik tren yolcuğumuzu hala hatırlıyorum, tren tıka basa dolu. 6 kişilik kopartımanımızda 2 koreli, 2 +1 nereli olduklarını sonradan öğreneceğım bir aile ve Yelina ile ben varım.Herkes karşılıklı oturuyor. Ailenın küçük kızı pek huysuz, bende azıcık huysuzum ki Yelina'ya bir şeyler diyorum. Az zaman geçiyor, kadın bize dönüp türk müsünüz diyor benim surat mora dönüşüyor. Sonra öğreniyoruz aslen ermeniymiş ailesi türkıyelıymış. O andan sonra aramızda sıcak bir ilişki başlıyor ama asıl sıcaklık sabah uyandığımda korelının bacağını üstümde bulmuş olmam. Venedık'de Luca ve Federıca ile buluşuyoruz.Luca bizi saatlerce yürütüyor.Venedik kanalları arasında, sonra bir bara gidip bir şeyler içiyoruz.Allahım ne acı bir şey bu diye Yelına'yla göz göze geliyoruz.Ben çaktırmadan bir kaç peçeteyi bardağa daldırıyorum, ki türk kafası peçete içkiyi emecek, içki gitmiş olacak. Yelına gülmemek için karşımda zor duruyor.. Ah şimdi olsa o negroni nasıl hüpletirim oysa Oradan trenle Avusturya Vıyana'ya geçiyoruz, aman nasıl bir tren, o görevli de nasıl sert bakışlı. Bilare kayboluyoruz Yelinayla, hemen ilk iş bir kebabçıya sormak oluyor -"merhaba" -"a Türk müsünüz ?" ...En çok koyan ise suya 2,5 Euro vermem oluyor. Ah nerede Roma'nın beleş çeşmeleri. Gerçi kapanış entresan olmakla birlikte güzel bitiyor. Evinde kaldığımız arkadaşın banyosunun kapısı yok, bir perde asmışlar, haliyle hayatımın en eziyetli duşunu alıyorum.Orada yediğim ekmekler ve genel erkek yakışıklılığı ise 10 numara. Sabah Prag'a yola çıkmak için uyandığımda ise gözlerim pencerede iç çamaşırıyla oturup sigara içen bir yakışıklı Viyanalıya takılıyor , rüya görüyorum sanarken öğreniyorum ki bizimkinin abisi. Dün niye tanışmadık ki ? Sonraki yolculuğumuz Prag. Prag'a ikimizde asık oluyoruz. Prag'da ki bira kültürü beni müthiş etkiliyor. Fiyatlar da Vıyana'dan sonra çok iyi geliyor.Aylardır acmışım gibi, yemek yiyiyorum. Prag öyle romantik bir şehir ki aklıma not ediyorum ; bir dahakine buraya sevgiliyle geline.. Berlin'e geçiyoruz ,ben Yelına'ya veda edip Istanbul uçağına atlıyorum, aklımda ise kaleme alınmasını bekleyen bir sürü hikaye..