27 Haziran 2013 Perşembe

Biz kadınlar ya da bizi sözde kadın yapanlar

Dayanamadım yine yazıyorum

Plaza insanı olduğumdan beri ha bugün ha yarın derken masada oturup büyüyen popoya karsı geleneksel plaza direnişi #direnpopo diyip spora başladım.
Lakin nasıl insan bütün gün çalışmak adına plazaya kapanıyorsa aslında bu tip merkezlerde de spora gitmek de öyle bir şey.
Gönül ister ki istanbul bisiklete binilebilen bir şehir, rahat yürünebilen bir şehir ola, plaza spor hayatına mecbur olmasak..

Sporda ise en çok dikkatimi çeken ne son teknoloji aletler ne de baklava yapacağım diye uğrasan adamlar , gerçi itiraf etmem gerek kas yapmaya çalışan adamın surat halleri tebessüme sebebiyet veriyor kimi zaman.

Beni bir parça rahatsız eden, bır parça da düşündüren etrafta hostes modunda gezen çalışan kadınların giyimleri ve evet ayakkabıları. O ayakkabıların o spor merkezinde oluşturduğu tezatlığın beni benden alması.. O kadınların hepsi mi siyah tayt giyer hepsi mi altına ultra uzun ten rengi ayakkabıyı çeker ?
Pek tabii her kadın kendini güzel hissetmek ister, günümüz normlarında zayıf olmak ister ,bu konuda hemen topuklu ayakkabılar yardıma kosar,lakin boyanmakla makyaj yapmak arasında nasıl bir fark varsa topuklu ayakkabı mevzusunda da aynı kuralın geçerli olduğunu düşünmekteyim..
Beni daha fazla rahatsız eden nokta ise ; bizim plazada nasıl bazı kıyafet kuralları varsa burada da patronlar tarafından Osmanbey'den bir toptancıdan alındığına kanaat getirdiğim o ayakkabı kuralı uygulanıyor olması.
Simdi biz o kadınları öyle görünce gaza mı geleceğiz acaba ? Daha mı kuvvetli şınav cekeceğim ? Beylerde öyle kadınlarla beraber olmanın hayalini kurarak baklava kası yapmaya devam mı edecek ıkına ıkına ?

Olmadı spor merkezi sana bu zihniyeti yakıştıramadım.