14 Kasım 2009 Cumartesi

6-Roma'nın tadı tuzu

O kadar alkolün üstüne aklım zehir gibi çalışmaya başlamış, muhabbet iyicene koyulaşmış hatta italyanca cümle kurar olmuştum.
Bedenimse yorgunluktan ölüyordu,çaresizliğimize acıyan çocuklar bizim evde uyuyabilirsiniz değince ilk iş yelinayla göz göze geldik sanki birbirimizle anlaşmışız gibi Yelina'dan tamam sesi geldi.Tabii o göz göze geliş sahnesinde emin misin ? ne yapalım ? bir şey olmaz değil mi ? sorularını sorup yelina'dan güven bana kötü bir şey hissetmiyorum sinyallerinin alındığınıda teyit edelim.
Ah Yelina sen olmasan ne yapardım ben ? :)
Oh sonunda uyuyabilecektik :))
Bir kaç bardakta biz götürelim derken çocukların "relax relax" (oturun deseler anlayamayacağız çünkü) sözleri arasında barı kapatmalarını bekledikten sonra arabaya atladık ver elini Latino :) Arabada ara ara sızdığımı hatırlıyorum buna rağmen yol çok uzun geldi.Yol boyunca artık italyanca değil latinoca kelimeler öğrenmeye başlamıştık.Tabii bir de arada geçen italyan üsülü ingilizce ortaya karışık "milka", "sugero" gibi sözcüklerde dönmüyor değildi.
Vardığımız yer zekariyaköy'ün italya versiyonuydu.Müstakil evler,yeşil bahçeler..
Ne yapsam italya'ya gidip barmaidlik mi yapsam acaba diye aklımdan geçirmedim deği hani.Hele bizimkilerin bahçelerinde dalga çiçekleri pek hoştu.
Tabii ben bu arada hala şef Alex'le iletişim kurmaya çalışıyordum ama nafile :( tek birbirimizi anladığımız nokta yemek isimleriydi.Konuşmamız aynen şöyle geçiyor;
alex :kruvasan (croissant)? ceyo :si si ah evet biliyorum ne demek istediğini..:)
Bir hazin aşk hikayeside burda biter ..

Beylerin evinde güzelce uykumuzu aldıktan sonra artık Roma'yı gündüz gözüyle görme vaktimiz gelmişti.Kedilerine teşekkürlerimizi sunduktan sonra bu sefer Latino'dan Roma'ya trenle döndük.Cappucinomuzu içip,treni beklerken hem Yelina hem ben kimsenin yüzüne bakmamaya özen gösteriyorduk.Malum yoksa yine konuşmayla geçen bir tren yolculuğu bizi bekleyecekti.Hayııır çok yorgunduk biz.Trende hülyalara dalıp uyuyacaktım ben bir kere.
Tabii her zamanki gibi planlar suya düştü.Bu seferki arkadaşımız ki -ismini hatırlayamıyorum- rustu.Bense bu büyük görevi Yelina'ya bırakıp kafamı pencereye çoktan koymuş ,Roma'da yiyeceğim yemeklerin peşine düşmüştüm.

1 yorum:

  1. oh yaw nihayet araya sIkIstIrabildin :)) devam devam ;)

    YanıtlaSil