28 Ağustos 2009 Cuma

5-Roma'da uykusuz her gece

Allahım neydi öyle ?? Roma termini, yani roma istasyonu sanki bir havaalanı gibiydi hele gündüzleyin tam bir kaos.Ama ertesi güne gecmeden gecenin 11'nde çaresizce Roma sokaklarında internet cafe arayışımızdan ve sonrasında başımıza gelenlerden bahsetmem gerek.Edo'nun arabasına binip internet cafe aramanın peşine düştük bunda ne vardi ki saat daha 11 di gece yarısını bile geçmemişti Roma gibi büyük bir şehirde açık internet cafe olmayacaktı da ne olacaktı.İnternet cafeyi bulduk mu da kalıcak yer bulurduk zaten.
:)Roma'daydık saat daha 11'di.Aa bak bu kesin açık diye her koştuğumuz internet cafe ya kapalıydı ya da kapanmak üzereydi.Sonuç mu elde var sıfır !!
Roma'daydık saat 11'ı geçiyordu internet cafeler kapanmıştı çaresizce elimdeki ipodla bedava internet noktası arıyordum(malumunuz Atina'da bazı parklarda ayni bizim istiklala caddesi gibi bedava internet noktaları vardı burda neden olmasındı ? )tam sevinip heeyy durun buldum galiba derken sinsice otellerin kapısana yaklaşıyordum ama nafile karşıma hep bir şifre çıkıyordu :(
Roma'daydık saat 24:00'ydı internet bulmaktan ümidimizi kesmiştik ,yorgunduk,kalıcak yerimiz yoktu..
Ne yapacağız ne yapacağız diye kara kara düşünürken ,bir yandan Roma'yı arabayla turistik gezi misali dolanıyor ve halimize gülüp duruyorduk :))kahkahaları basıyorduk desek yeridir aslında.Yani roma'da gece araba turu yapmadım diyemem artık !
Traji komik halimize gülmeye devam edelim etrafta tek bir açık dükkan, bir ışık ,sokakta yürüyen bir insan göremiyor ah ah nerde benim istanbulum demekten kendimi de alıkoyamıyordum.İlk başta tamamen geyik sonrasında son çare olarak gözüken açık bir bara gitme ve kapanana kadar orda oturma fikrini yürürlüğe sokmaya karar verdik.
Edo'nun tavsiyesiyle bir bara gittik(zaten topu topu saat 4'e kadar açık iki bar biliyordu ve ikiside yanyanaydı)
Yelina'la yine başbaşa kalmıştık yalnız bu sefer koşullar biraz farklıydı :)Tabii ki ingilizce bimeyen garsonumuza, 2 tane heineken söyledik.
Uykusuz ,yorgun,çaresizdim üstüne bir de zoraki bira içiyordum(duk)sırf 2 birayla bütün gece oturamayacağımızdan bari bir şeyler de yiyelim dedik.İyi ki demişiz hayatımda yediğim en güzel bruschetta 'yı orda yedim.Tabii hem cebimizi hem zamanı iyi kullanmaya calistigimizdan yemek olarak ana yemek yerine sadece bir tane bruschetta söyleyebildik bu duruma garsonun kendisi bile şaşırmış olmalı :)benimse aklımda güzel makarnalar kaldı.

Ah bir de şu kafamı masaya koyup biraz kestirebilseydim..

Neyse işte böyle.. değip yazıya devam etmeyeşim var olayıda bu şekilde bağlayasım.Gelin görün ki asıl bundan sonrasını anlatmak cesaret istiyor.Yelina ile sıkıntıdan patlıyorduk.Her yer de yelinanın kıbarca gülümsemesine cat kapı sohbete alışan bizler soz konusu gecenin 3'unde roma'da bir barda olunca kesinlikle yaramıyordu.Pardon biz italya da değil miydik ? :)Bari şu aşçıyla biraz sohbet etseydim (evet evet hem yemekleri hem kendisini beğendiğim doğrudur)
Kalkmak için hesabı istedik ki..
Birden masamıza biralar geldi sonra kendimizi başka bir masada bulduk.
Taniştirayım Alex (aşçı olan hihi),christo,ivan ..Hayatımda tanıdığım en kibar,en yardım sever latinolu italyanlar kendileri...
O andan sonra zaman nasıl geçti de sabah 6 oldu bilmiyorum.
Yalan yok çok içtik.Bir kaç italyan birası hımm ve de çok güzel bir grappa da buna dahil.HA unutmadan içkiler müesseden

1 yorum:

  1. E ee sonra ne oldu? daha hızlı lütfen :)
    İyi ki oralarda yazmaya başlamamışsın. ben okuyacaktım ve devamı yok ! Benim kızlar nerede ne yapıyor? Of of aman . Şimdi bile ( şükür tek parça halinde sağ ,salim ,keyifle ve yorgun döndünüz ) heyecanla okuyorum. Tabii merakla ;-)

    YanıtlaSil